Bob Dalyan

Sanırım ikimizin içindeki macera tutkusu bizi bu yola itmişti.Tanışalı daha 1 hafta olmuştu ki nereden estiğini bilmediğimiz bir rüzgar bize Dalyan'a gitme kararı verdirdi. Ertesi gün olduğunda çantamız çoktan hazırdı. Çadırımız olmadığından ve otobüs fiyatlarının daha uygun olmasından dolayı ilk durağımız Gölcük oldu. Gölcük'te bizi Günerigök ailesi karşıladı : ) Orada aynı zamanda Migros'a girip konserve stokladık.


Bu macera Akın'ın 170 lira, Firar'ın 140 lirasıyla gerçekleşecek. Toplam : 310 Lira.







Yüreğinde patlamaya hazır bir volkan besleyen macera ruhlu küçük adam büyük Selim.





Alışverişimiz 70 lira.

Kalan: 240 Lira.

Migros alışverişinden sonra Günerigök ailesinin kaldığı askeri lojmanlara doğru yol aldık. İçeri girebilmek için kimliğimizi bırakmamız gerekiyordu. Fakat Firar'ın sakallarından dolayı bizi içeri alamayacaklarını söylediler. Ardından kısa bir süreliğine izin aldık ve içeriye girdik.



Ali İhsan abi bizim için otobüs biletlerine baktı ve Muğla'ya 2 kişilik rezervasyon yaptırdı. (Viva la Ali İhsan)





Heyecanlı bekleyiş.

Otobüs 90 lira..

Kalan: 150 lira.









Otobüse bindik. Artık gidiyoruz.

Yaklaşık 11 saat sonra Muğla'ya ulaştık.



Muğla'dan Ortaca'ya gitmek için 16 lira ödedik. Yol yaklaşık 1 saat sürdü. (çok sinirlenmiştik)

Kalan: 134 lira.



Ortaca'dan sonrada Dalyan'a gitmemiz gerekiyormuş, bunun için 5 lira ödedik. (Firar mutlu)

Kalan: 129 lira.

Ortaca'dan Dalyan'a yaklaşık 30 dakikada ulaştık. Sinirliydik çünkü paramızın ciddi bir bölümünü yola harcamıştık..

Kafamızda İztuzu plajında çadır kurmak vardı fakat çadır kurmanın orada yasak olduğunu öğrendik ve hayallerimiz kısa bir süreliğine yıkıldı.

Çadır kuramamanın verdiği üzüntüyü yaşarken ezikler gibi pansiyon dolaştık. Fiyatların yüksek olması sebebiyle iyice yıkılmıştık ki, Dalyan Camping tabelası karşımıza çıkıverdi. Bir umutla içeri daldık.



Dalyan Camping









Kamp alanına kaçak çadır inşa etmemek için Şafak Beyle fiyatları önceden konuştuk. 15 Euro gecelik olan yeri 7.5 liraya bağladık (gülüşmeler)



Mühendisimiz Firar çadırı kurdu.







Firar'ın mutluluğu vücudundan okunuyor : )











Çok yavşak bir pazarlıktan sonra 7.5 liranın verdiği heyecanla yemek için çadıra yöneldik.





Akın'ın gözlerindeki konserve yeme heyecanı.



Firar'ın arkadan görüntüsü.





Yemekten sonra göbeklerimizi rüzgara karşı vererek uyurduk.

Dikkat: Firar'ın yüzündeki softbox etkisi kızları baştan çıkartabilir



Firar'da ki softbox etkisini yakalayamayan Akın'ın üzüntüsü





Kral Mezarlıklarının önünde poz vermenin ereksiyonunu yaşayan Firar



Kral Mezarlıklarının önünde olmasına rağmen bunu fotoğrafa yansıtmayan Akın'ın mutluluğu.



Firar'ın doğa koşullarına ayak uydurması





Bu manzaranın karşısında çok pis yemek yedik! (yiyorduk)









Firar'dan Banu Alkan pozu.



İnekler gibi eğlendik.



Suya düşen kertenkele gibiydik.





Akşam yemeğimiz öhö (zengin menü, patates bira + ketçap + tuz)





Akın'ın öyle bir manzaraya karşı sırtını dönmesi somut* akıma bir gönderme olabilir miydi?





Akın'ın köpeklere olan özel ilgisi





Benim gönlüm sarhoştu yıldızların altında.





Üç günümüz hemen hemen böyle geçti. Burada ekleyemediğimiz filmli makinada olan bazı fotoğrafları sonra eklemeyi düşünüyoruz.

Farklı olarak İztuzu Plajına gittik, amacımız Caretta Kamilleri görmekti.

Kamp alanında yemek + içki + market + konaklama dahil toplam 100 lira para ödedik.

Kalan: 29 lira.

Ani bir kararla saat 8 de yola çıktık.

Eve Nasıl Döneceğiz.?

Dönüş için Muğla'ya gitmemiz gerekiyordu ve 29 lira paramız kalmıştı.

Dalyan'dan Ortaca'ya, Ortaca'dan da Muğla'ya toplam 25 lira tutuyordu.

Daha sonra otostopla bir şekilde halletmeyi umuyorduk.

Muğla'dayız



5 lira paramız kalmıştı ve kimse bizi arabasına almadı (sanırım gece olduğu için)





Otostoptan olumlu sonuç alamadığımızdan dolayı otogarda yatma kararı aldık.











Birkaç İstanbul otobüsünden bizi almasını rica ettik fakat istediğimiz olmadı.

Umudumuz kalmadığı için Kahramanlarımız Dursun ve Handan 'a ulaşmamız gerektiğini düşündük.

Kurtarıcımız Handan abla, diğer bir kurtarıcımız olan Dursun abiyi aradı. Bize Metro'dan 10.15 'e bilet aldı.

8 saat otogar banklarında uyuduk.



Artık otobüsteyiz.











Evimize zarzor ulaştık : )

Bu yolculuktan edindiğimiz bazı tecrübeler

Metro otobüsüne bir daha binmemek için kendimize söz verdik : )

Çoğu Muğla esnafının insanlığının parayla satın alınabileceğini gördük.



Bu arada Akın'ın parmak arasını arı soktu.



Arı soktuktan sonra Firar'ın Akın'a yardım etmesi gerekirken fotoğraf çekmeyi tercih etmesi...